Ozzy Osbourne'un yarasa avı
Black Sabbath yıllarında uyuşturucu ve alkolün de büyük etkisiyle türlü çılgınlıklara imza atan Ozzy Osbourne'un müzik tarihinde yer eden en şok edici vukuatı artık bir efsaneye dönüşen 'yarasa' operasyonu olmuştur. Black Sabbath'ın 20 Ocak 1982'de Des Moines'de verdiği bir konserde bir fan tarafından sahneye fırlatılan yarasayı tutup, ağzıyla kafasını kopartan Ozzy Osbourne, böylelikle metal müziğin dış dünya tarafından algılanış biçimini de değiştirmiştir (metalciler kafa koparır, civciv ezer efsaneleri gibi). Söz konusu efsanenin göz ardı edilen bir başka boyutu daha var elbette. Ozzy Osbourne sahneye atılan yarasanın plastik, yani oyuncak bir yarasa olduğunu düşündüğünü -o sırada kafasının epey iyi olduğunu da unutmayalım- ve bu sebeple kafasını koparmaya yeltendiğini açıklayıp bu deneyimi hayatının 'en korkunç, en acı' anı olarak yorumladı sonradan. Ozzy Osbourne'un en az yarasa faciası kadar efsaneleşmiş bir başka vukuatı ise CBS Records ile yaptığı toplantı esnasında gerçekleşen 'güvercin' operasyonudur. Söylentiye göre plak şirketinin Los Angeles'da düzenlediği basın toplantısında fazlasıyla sıkılan Ozzy, beyaz bir güvercinin kafasını da ağzıyla koparıp atmıştı. CBS tarafından da onaylanan bu bomba olay -Ozzy'nin söz konusu hareketi bilinçli olarak yaptığı da düşünülecek olursa- yarasa efsanesini ezip geçer.
Dimebag Darrell cinayeti
Metal camiasında "Rock müziğin 11 Eylül'ü" olarak anılan 'Dimebag cinayeti' müzik tarihinin şahit olduğu en trajik anlardan da biri aynı zamanda. Olayın merkezinde yer alan Damageplan, ex-Pantera gitaristi Dimebag Darrell tarafından, Pantera sayfası kapandıktan sonra hayata geçirilmiş bir gruptu. 8 Aralık 2004'te Ohio'daki Alrosa Villa adlı bir kulüpte sahne alan Damageplan henüz ilk şarkısını bile tamamlamamışken sahneye atlayan bir gencin silahlı saldırısına uğramış, olay sonrasında Dimebag'in de dahil olduğu dört kişi hayatını kaybetmişti. Tanıkların verdiği ifadeye göre saldırıyı başlatan gencin hedef aldığı kişi doğrudan Dimebag'di. Polis tarafından vurularak durdurulabilen saldırganın kimliği olay sonrasında tespit edildi. 25 yaşındaki Nathan Gale annesinin verdiği ifadeye göre paranoyak şizofren teşhisiyle tedavi görmekte olan bir akıl hastasıydı fakat son zamanlarda ilaç tedavisini bırakmıştı. Polisin yaptığı araştırmalar Nathan Gale'ın Dimebag Darrell'ı öldürme sebebinin Pantera fanatikliğiyle ilgili olmadığını gösterse de müzik dünyasında cinayetle ilgili sayısız teori üretildi doğal olarak. Damageplan üyeleri, grubun tur görevlileri ve özellikle de fanlar, cinayeti Pantera fanatikliğinin motive ettiği konusunda hemfikir. Pantera'nın dağılması ve Phil Anselmo ile Dimebag arasındaki sorunlar da Nathan Gale'i tetiklemiş olabilir deniyor.
Jarvis Cocker'ın Michael Jackson protestosu
Amerika'nın Grammy'siyle eş tutulan İngiliz Brit Ödülleri 1996'da müzik tarihinde yer edecek türde sansasyonel bir ana şahitlik etti. Brit Ödülleri'nin o yılki en önemli konuğu tören sırasında büyük bir şova imza atmaya hazırlanan Michael Jackson'dı. Sahnede 'Earth Song'u yorumlayacak olan Jackson şarkının temasına uygun bir şov ve kareograf hazırlamıştı tahmin edilebileceği üzere, bir Michael Jackson performansı asla 'sıradan' olmamalıydı ayrıca. İşte ne olduysa da söz konusu performans sırasında oldu zaten. Kurtarıcı rolünü üstlenen Jackson sahneye masumiyeti temsil eden bir sürü çocukla çıktı ve 'Earth Song' şovu başladı. O sıralar 'Different Class' albümüyle anavatanında yükselişte olan Pulp'ın nevi şahsına münhasır lideri Jarvis Cocker ise ortaya koyulan parodiden, aslında Jackson'ın kendi kendisine yüklediği yüce rolden rahatsızlık duymuştu. Sessiz kalmak yerine tepkisini göstermeyi tercih eden Cocker, Jackson'ın şovu devam etmekteyken bir anda sahneye fırladı ve Jackson'ı işaret ederek poposunu gösterdi, birazcık dans etti ve sahneden indi. Herkes şoktaydı tabii. Tören esnasında olaya müdahele edilmedi fakat akabinde gerçekleşen partide Jarvis Cocker tutuklandı. Ertesi gün yapılan açıklamada Cocker'ın küçük çocuklara 'hakaret' ettiği gerekçesiyle tutuklandığı beyan edildi, Jackson cephesinden ise herhangi bir açıklama gelmedi. Jarvis Cocker'ın bu protestosu İngiltere'de tepki görmedi hatta takdir bile edildi. İşin ironik kısmı ise malumunuz, Michael Jackson küçük çocukları taciz etmekle suçlanıp yargılandı.
Janet Jackson'ın Superbowl performansı
Yakın bir tarihte gerçekleşmiş olmasına rağmen tüm zamanların en şok edici müzik anlarından biri olarak kabul gören bir sansasyon daha 'Jackson' imzasını taşıyor. Amerikan halkını her yıl ekrana kilitleyen futbol şampiyonası Superbowl, 2004'te gerçekleşen final şovunun bir benzerine daha kolay kolay şahit olamayacak muhtemelen. CBS kanalı tarafından canlı olarak verilen Superbowl final gecesinde sahne alan Janet Jackson ve Justin Timberlake, yayını izlemekte olan 100 milyon seyirciyi şoka sokan bir performans sergilemişti hatırlayacak olursanız. Janet Jackson, Justin Timberlake'in 'Rock Your Body' adlı şarkısını seslendirdikleri sırada kıyafetinin üst kısmını açması yönünde Justin'i komuta etmiş, ortaya çıkan sürpriz ise birkaç saniye içinde CBS telefonlarının kilitlenmesine yol açmıştı. Olay akabinde bir açıklama yapan CBS, şovun önceki provalarında canlı yayındaki gibi bir kareografın yer almadığını söyleyip Amerikan halkından özür dilemişti, Timberlake ve Janet Jackson da benzer bir savunma yapmışlardı. Daha sonra ise söz konusu şovu organize eden MTV'nin böyle bir sansasyondan haberdar olduğu söylendi, zira MTV şovdan günler öncesinde 'bomba etkisi yaratacak bir performans' şeklinde reklamlar veriyordu. Janet Jackson'ın göğsünün ucunda yer alan güneş şeklindeki metal cisim de bunun planlı bir hareket olduğunu düşündürüyordu elbet. Bir diğer ayrıntı ise Jackson'ın göğsünün açıkta kaldığı anda 'Rock Your Body'nin "bu şarkının sonunda seni soymuş olacağım" şeklindeki sözlerinin söyleniyor olmasıydı. Bunların hepsi birer varsayım olabilir ama kesin olan tek şey MTV'nin bir daha herhangi bir Superbowl organizasyonuna imza atamayacak oluşu. Janet Jackson ise bundan sonra yeni albümünün rekl***** yapmak için başka yollar denemek durumunda kalacak tabii.
Jim Morrison'un 'ahlaksız' sahne şovu
60'lı yılların en aykırı figürü şüphesiz Jim Morrison'dı. The Doors çılgınlığının had safhada olduğu o dönemlerde Morrison da sansasyonlarıyla gündemin tepesinden inmek bilmiyordu. Morrison özellikle grubun konserlerinde sergilediği sahne performansı ve söz konusu performansları izleyen anlardaki taşkınlıklarıyla güvenlik görevlilerine zor anlar yaşatıyordu. 1967'de bir fanı tartaklayan polis memuruna saldırdığı için tutuklanan Morrison'ın müzik tarihinde yer eden asıl vukuatı ise The Doors'un 1969'taki Miami konserinde vuku bulmuştu. Sahneye çıktığında -her zamanki gibi- körkütük sarhoş olan Morrison daha fazla içki istiyor, seyirciyi de kendisine eşlik etmeleri yönünde ikna etmeye çalışıp, 'özgür aşk'a davet ediyordu. Seyircinin şaşkına döndüğünü gören Morrison karşılaştığı tepkisizliğe cevap vermekte gecikmeyecekti elbet. Penisini çıkaracağını anons eden Morrison pantolonunu indirmeye kalktığı anda tutuklandı ve kendisini ahlaksız bir şekilde sergilediği gerekçesiyle yargılandı. Morrison, müzik tarihinin şok edici anlarından biri olarak kabul gören bu olaydan iki yıl sonra ise, Paris'te, kaldığı evin küvetinde ölü bulundu.
Richey James'in '4 Real' anı
Manic Street Preachers şimdilerde yaşını başını almış, içi geçmiş bir grup olarak kabul görüyor olabilir ama unutmayın ki herkesin genç ve de asi olduğu zamanlar vardır, özellikle de rock yıldızlarının. Manics'in henüz ses getirmeye başladığı ve leopar desenli kürkler giyip bol makyajla dolaştığı zamanlar da böyle zamanlardı işte. Grup o dönemde kaydadeğer bir fan kitlesine sahipti fakat basın onları idol belledikleri grupları (Guns'n Roses) taklit eden bir avuç sahte yıldız olarak kabul etmekteydi. Manics'in şarkı sözü yazarı ve gitaristi Richey (James) Edwards ise gazetelerde ve müzik yayınlarında grubuyla ilgili yazılan söz konusu yorumlara tahammül edemez olmuştu. Kendisini ve grubunu daha iyi ifade etmek isteyen Richey bu konuda kiminle muhattap olacağına karar verdi ve 15 Mayıs 1991'de Norwich Sanat Merkezi'nde verdikleri bir konser sonrasında harekete geçti. Richey'nin hedefi NME yazarı Steve Lamacq (Lmacq şimdilerde BBC Radio 1'da kendi adını taşıyan bir şov hazırlayıp sunuyor) idi. Konser sonrasında Lamacq'ı bir köşeye çeken Richey ona Manics'in gerçek bir grup olduğunu anlatmak için epey bir çaba sarfetti. Konuşması bittiğinde ise işi bir adım ileri *****ürdü ve eline aldığı bir jiletle koluna '4 Real' (gerçek) lafını kazıdı. Dehşete düşen Lamacq hemen bir ambulans çağırdı. Koluna 17 dikiş atılan Richey Edwards ise ertesi gün NME'yi aradı ve Lamacq'a zarar vermek istemediğini, sadece Manic Street Preachers'a inanmasını sağlamak için böyle bir şey yapmak zorunda kaldığını söyledi. İlk etapta haberi yayınlama konusunda tereddüte düşen NME ilerleyen yıllarda bu anı bir efsaneye dönüştürdü, hatta Richey'nin '4 Real' yazılı kanlı kolunu gösterdiği pozu poster olarak bile kullandı. Richey ise 1 şubat 1995'te kayıplara karıştı ve bir daha ortaya çıkmadı. şimdilerde resmi olarak ölü kabul ediliyor